Bugün sizlere, geçmişteki güzel günlerimizi hatırlatacak bir yazı hazırladım
Bugün sizlere, geçmişteki güzel günlerimizi hatırlatacak bir yazı hazırladım
Merhaba sevgili okurlarım. Bugün sizlere, geçmişteki güzel günlerimizi hatırlatacak bir yazı hazırladım. Belki de bazılarınızın hiç duymadığı, ama bizim çocukluğumuzun ve gençliğimizin vazgeçilmezleri olan isimlerden bahsedeceğim. Bu isimler, Türk sinemasının, müziğinin ve sporunun altın çağını yaşatan, farklı kökenlerden, inançlardan ve kültürlerden gelmesine rağmen hepimizin ortak sevgilileri olan sanatçılar, oyuncular ve sporcular.
Ne oldu bize? Nerede kaldı o renkli, hoşgörülü ve birlikte yaşama kültürümüz? Neden artık birbirimizi tanımak, anlamak ve sevmek yerine, ayırmak, ötekileştirmek ve nefret etmek istiyoruz? Neden eski filmleri izlerken gözlerimiz doluyor, eski şarkıları dinlerken hüzünleniyoruz? Neden o güzel günleri geri getiremiyoruz?
İnek Şaban mesela… Kim bilir kaç defa güldük onun sahnelerine. Oyunculuğuyla, mimikleriyle, ses tonuyla bizi kahkahalara boğan Kemal Sunal'ın mezhebi neydi acaba? Alevi miydi, Sünni miydi, yoksa başka bir inanca mı mensuptu? Bunu hiç merak ettik mi? Ya da önemsedik mi? Hayır. Çünkü o bizim İnek Şaban'ımızdı. O bizim Kemal Sunal'ımızdı. O bizim kardeşimizdi.
Belgin Doruk, Ayhan Işık… Türk sinemasının en romantik çifti. Birbirlerine bakışlarıyla, dokunuşlarıyla, sözleriyle bizi aşka inandıran ikili. Onların filmlerini izlerken kalbimiz hızlanır, gözlerimiz parlar, içimiz ısınırdı. Peki onların mezhebi neydi? Alevi miydi Belgin Doruk, Sünni miydi Ayhan Işık? Ya da başka bir inanca mı bağlıydılar? Bunu hiç sorduk mu? Ya da umursadık mı? Hayır. Çünkü onlar bizim aşkımızdı. Onlar bizim Belgin Doruk'umuz, Ayhan Işık'ımızdı. Onlar bizim sevgilimizdi.
Sadri Alışık… Türk sinemasının usta oyuncusu. Hem komedi hem dram hem de macera filmlerinde başarıyla rol alan, her karaktere bürünebilen bir sanatçı. Onun filmlerini izlerken hem güldük hem ağladık hem de heyecanlandık. Peki onun kökeni neydi? Kürt müydü, Çerkez miydi, yoksa başka bir etnik gruba mı aitti? Bunu hiç öğrenmek istedik mi? Ya da önem verdik mi? Hayır. Çünkü o bizim Sadri Alışık'ımızdı. O bizim usta oyuncumuzdu. O bizim dostumuzdu.
Şakayla karışık sormuyorum bunları… Kaçımız biliyordu veya doğrusu hiç merak eden olur muydu, Sami Hazinses'in Ermeni olduğunu? Oysa o bizim en sevdiğimiz komedyenlerden biriydi. Onun ses taklitleriyle, şivesiyle, esprileriyle karnımız ağrıyana kadar güldük. Onun filmlerini izlerken hem eğlendik hem de öğrendik. Peki onun etnik kökeni neydi? Ermeni miydi, Türk müydü, yoksa başka bir milletten miydi? Bunu hiç araştırdık mı? Ya da dert ettik mi? Hayır. Çünkü o bizim Sami Hazinses'imizdi. O bizim komedyenimizdi. O bizim kardeşimizdi.
Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit… Türk sinemasının dört yapraklı yoncası. Onlar bizim en güzel, en zarif, en yetenekli oyuncularımızdı. Onların filmlerini izlerken hem hayranlık hem de sevgi duyardık. Onlar bizim rol modellerimizdi...