Sabancı Ailesinde Miras Kavgası! Sevgi Sabancı'nın Hukuk Mücadelesi!
Sabancı Ailesinde Miras Kavgası! Sevgi Sabancı'nın Hukuk Mücadelesi!
Sabancı Holding'in kurucusu Hacı Ömer Sabancı'nın 1966 yılında vefat etmesinin ardından, ailenin miras paylaşımı konusunda çeşitli sorunlar yaşandığı biliniyor. Bu sorunlardan biri de, Hacı Ömer Sabancı'nın oğlu İhsan Sabancı'nın resmi olmayan evliliğinden dünyaya gelen Sevgi Sabancı'nın, aile tarafından mirastan mahrum bırakıldığını iddia etmesi.
Sevgi Sabancı, babası İhsan Sabancı'nın 1963 yılında dedesi tarafından mirasından reddedildiğini ve kendisinin de bu nedenle hak kaybına uğradığını ileri sürerek, Sabancı ailesine karşı 8 ayrı dava açtı. Bu davalar arasında, Akbank hisseleri, Atlı Köşk ve Adana'da bulunan çok sayıda taşınmaz yer alıyor.
Akbank hisseleri konusunda Sevgi Sabancı'nın talebi, bankanın piyasa değerinin yüzde 49'unu elinde bulunduran Sabancı ailesinin payının yeniden belirlenmesi. Bankanın 2024 yılı itibarıyla 204 milyar TL'nin üzerinde piyasa değeri bulunuyor. Bu da Sevgi Sabancı'nın talep ettiği payın milyarlarca lira değerinde olduğu anlamına geliyor.
Atlı Köşk ise, Emirgan'da bulunan ve halihazırda Sakıp Sabancı Müzesi olarak hizmet veren tarihi bir yapı. Köşkün değeri ise yaklaşık 600 milyon dolar olarak belirlenmiş durumda. Sevgi Sabancı, köşkün babaannesi Sadıka Sabancı'dan kalan miras olduğunu ve kendisinin de bu mirastan hak sahibi olduğunu iddia ediyor.
Adana'da bulunan taşınmazlar ise, Sabancı Holding'in kuruluşuna temel oluşturan mülklerden oluşuyor. Bu mülklerin bir kısmının satışını yapan aile, satıştan elde edilen gelirin bir kısmını Sevgi Sabancı'ya ödemeyi kabul etti ancak taraflar arasında tazminat miktarında anlaşmazlık çıktı. Diğer mülkler için ise mahkeme dosyayı bilirkişiye gönderdi.
Batuhan Kenan korkmaz
Sevgi Sabancı'nın açtığı davaların sonucu merakla beklenirken, bu davaların Sabancı ailesinin borsadaki hisselerini nasıl etkileyeceği de önemli bir soru işareti. Ailenin içindeki miras kavgası, hem ailenin hem de Türkiye ekonomisinin geleceği açısından önemli bir konu olarak gündemdeki yerini koruyor.
