Allah dostu ne demek? Allah dostu kime denir, nasıl olur?

Allah dostu ne demek? Allah dostu kime denir, nasıl olur?
Allah dostu ne demek? Allah dostu kime denir, nasıl olur?

Allah dostu ne demek? Allah dostu kime denir, nasıl olur?

Allah dostu, Allah'ın sevgisini, rızasını ve yakınlığını kazanmış, O'nun yolunda sâlih ameller işleyen, O'nu zikreden, O'na teslim olan, O'na davet eden, O'nun sünnetine uyan, O'nun mahlûkatına merhametli olan, O'nun nîmetlerine şükreden, O'nun emir ve yasaklarına riayet eden, O'nun dost ve düşmanlarını bilen, O'nunla beraber olan, O'ndan başka hiçbir şeyi sevmeyen, O'ndan başka hiçbir şeyi istemeyen, O'ndan başka hiçbir şeyi anmayan, O'ndan başka hiçbir şeyi görmeyen, O'ndan başka hiçbir şeyi duymayan, O'ndan başka hiçbir şeyi bilmeyen, O'ndan başka hiçbir şeyi dilemeyen, O'ndan başka hiçbir şeyi aramayan, O'ndan başka hiçbir şeyi bulmayan, O'ndan başka hiçbir şeyi kaybetmeyen, O'ndan başka hiçbir şeyi hatırlamayan, O'ndan başka hiçbir şeyi unutmayan, O'ndan başka hiçbir şeyi seyretmeyen, O'ndan başka hiçbir şeyi tanımayan, O'ndan başka hiçbir şeyi tanımayan kimsedir.

Allah dostları, tasavvuf yolunda zâhir ve bâtınını ikmâl etmiş, hem zâhir hem de bâtınını ikmâl etmiş ve kalbî merhaleler katederek dav­ra­nış mü­kem­mel­li­ği­ne ulaş­mış bahtiyarlardır. Onlar, nebevî irşad ve davranış mükemmelliğinin zamanlara yayılmış zirveleridir. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ve O’nun ashâbını görebilme şerefine nâil olamayan bütün insanlar için fiilî ve müşahhas bir rehberdir.

Allah dostu olmak isteyenlerin başlıca hususiyetleri şunlardır.

- Mü’minin nefsiyle ilgili hususiyetleri: Mesʼûliyetini idrâk edip içinde bulunduğu hâli muhâsebe etmek, tevbe etmek, istiğfar etmek, nefsini terbiye etmek, zikir, fikir ve şükür hâlinde olmak.

- Cenâb-ı Hak ile ilgili hususiyetleri: Cenâb-ı Hakʼla beraber olmak, O'na yakınlaşmak, O'na teslim olmak, O'nu sevmek, O'ndan korkmak, O'na ümit bağlamak, O'na güvenmek, O'na şükretmek, O'nun emir ve yasaklarına uymak, O'nun sünnetine tabi olmak, O'nun rızasını kazanmak, O'na dua etmek, O'na hamd etmek, O'na tazim etmek, O'na ibadet etmek, O'na kulluk etmek, O'na davet etmek, O'na şahitlik etmek, O'na aşık olmak, O'na vuslat arzulamak, O'na kavuşmak, O'na ermek, O'nda fâni olmak, O'nda bâki olmak.

- Mahlûkat ile ilgili hususiyetleri: Mahlûkata merhametli olmak, adaletli olmak, iyilik yapmak, kötülükten sakınmak, güzel ahlâk sahibi olmak, hikmetli söz söylemek, güzel örnek olmak, insanlara yardım etmek, onlara nasihat etmek, onlara ilim öğretmek, onlara hakkı göstermek, onlara sabır ve şükür tavsiye etmek, onlara karşı hoşgörülü olmak, onlara karşı affedici olmak, onlara karşı tevazu göstermek, onlara karşı kibirli olmamak, onlara karşı haset etmemek, onlara karşı kin tutmamak, onlara karşı haksızlık yapmamak, onlara karşı zulmetmemek, onlara karşı iftira etmemek, onlara karşı yalan söylememek, onlara karşı gıybet etmemek, onlara karşı dedikodu yapmamak, onlara karşı hakaret etmemek, onlara karşı alay etmemek, onlara karşı kusur aramamak, onlara karşı hüsn-ü zan beslemek, onlara karşı selâm vermek, onlara karşı gülümsemek, onlara karşı ikramda bulunmak, onlara karşı emanete riayet etmek, onlara karşı sözünde durmak, onlara karşı emanet olmak, onlara karşı kardeşlik göstermek, onlara karşı dostluk kurmak, onlara karşı sevgi göstermek, onlara karşı saygı göstermek, onlara karşı hürmet göstermek, onlara karşı nezaket göstermek, onlara karşı edep göstermek, onlara karşı hayâ göstermek, onlara karşı mütevazı olmak, onlara karşı cömert olmak, onlara karşı fedakâr olmak, onlara karşı samimi olmak, onlara karşı sadık olmak, onlara karşı müşfik olmak, onlara karşı mümin olmak.

- Mü’minin dünyaya karşı hâlindeki özellikler: Dünyaya karşı zâhid olmak, dünyaya karşı gönül bağlamamak, dünyaya karşı tamah etmemek, dünyaya karşı hırs göstermemek, dünyaya karşı kanaatkar olmak, dünyaya karşı râzı olmak, dünyaya karşı sabırlı olmak, dünyaya karşı şükreden olmak, dünyaya karşı halinden memnun olmak, dünyaya karşı güvenmemek, dünyaya karşı aldanmamak, dünyaya karşı aldırmamak, dünyaya karşı üzülmeyip sevinmemek, dünyaya karşı ahireti tercih etmek, dünyaya karşı ahireti kazanmak, dünyaya karşı ahireti hazırlamak, dünyaya karşı ahireti unutmamak, dünyaya karşı ahireti beklemek, dünyaya karşı ahireti arzulamak, dünyaya karşı ahireti istemek, dünyaya karşı ahireti görmek, dünyaya karşı ahireti duymak, dünyaya karşı ahireti bilmek, dünyaya karşı ahireti dilemek, dünyaya karşı ahireti aramak, dünyaya karşı ahireti bulmak, dünyaya karşı ahireti kaybetmemek, dünyaya karşı ahireti hatırlamak, dünyaya karşı ahireti unutmamak.