19 Mayıs 1919'da Ne Oldu? 19 Mayıs 1919 Tarihinde Neler Yaşandı!
19 Mayıs 1919'da Ne Oldu? 19 Mayıs 1919 Tarihinde Neler Yaşandı!
19 Mayıs 1919, Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu tarihte, Mustafa Kemal Atatürk, İstanbul’dan Samsun’a çıkarak Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini başlatmış ve Milli Mücadele’nin fitilini ateşlemiştir. 19 Mayıs, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olan Atatürk'ün, Türk gençliğine armağan ettiği Gençlik ve Spor Bayramı olarak da kutlanmaktadır. Bu olay, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşunun başlangıcıdır ve bu nedenle Türkiye’nin ulusal hafızasında çok özel bir yere sahiptir.
Tarihi Arka Planı Nedir
19 Mayıs 1919’a gelmeden önce, Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı’nda İttifak Devletleri’nin yanında yer almış ve savaşın sonunda büyük bir yenilgiye uğramıştı. Savaş sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi, Osmanlı Devleti için çok ağır şartlar içeriyordu. İtilaf Devletleri, mütareke hükümlerini bahane ederek Anadolu’nun çeşitli bölgelerini işgal etmeye başlamıştı. Bu durum, Osmanlı topraklarının parçalanma sürecini hızlandırdı ve Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük için harekete geçmesine neden oldu.
Mustafa Kemal'in Samsun’a Çıkışı
Mustafa Kemal Paşa, Mondros Mütarekesi'nin ardından ülkenin içinde bulunduğu durumu kabul etmeyen ve bu durum karşısında bir şeyler yapılması gerektiğine inanan bir subaydı. Osmanlı hükümetinin içinde bulunduğu aciz durumu ve ülkenin dört bir yanının işgal edilmesi, onu harekete geçmeye zorladı. Mustafa Kemal, İstanbul’daki İngiliz işgalinin baskısı altında hareket etmek yerine, Anadolu’ya geçerek ulusal direnişi örgütlemeye karar verdi.
16 Mayıs 1919 tarihinde, Mustafa Kemal ve yakın arkadaşları Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan Samsun’a doğru yola çıktı. 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’a ulaştılar. Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışı, sadece bir yolculuk değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin başlangıcı olarak büyük bir anlam taşımaktadır.
Samsun’da İlk Adımlar
Mustafa Kemal, Samsun’a çıktığında bölgedeki durumu dikkatle değerlendirdi. İtilaf Devletleri'nin, özellikle İngilizlerin Samsun’daki varlığı, yerel halk arasında büyük bir huzursuzluk yaratmıştı. Mustafa Kemal, ilk iş olarak yerel halkla temas kurarak onların desteğini kazanmaya çalıştı. Halkın büyük bir kısmı, işgallere karşı direnmeye kararlıydı ve Mustafa Kemal’in liderliğinde birleşmeye hazırdı.
Samsun’da geçirdiği kısa süre içerisinde, bölgedeki askeri ve sivil yetkililerle görüşmeler yaparak Milli Mücadele'nin planlarını şekillendirdi. Buradan Havza’ya geçerek çalışmalarına devam etti. Mustafa Kemal’in Havza’da yayınladığı genelge, Türk milletine direnme ve mücadele etme çağrısı yapıyordu. Havza Genelgesi, Milli Mücadele’nin ilk somut adımlarından biri olarak kabul edilir.
Amasya Genelgesi
Mustafa Kemal, Havza’dan sonra Amasya’ya geçti ve burada 22 Haziran 1919 tarihinde Amasya Genelgesi'ni yayınladı. Bu genelge, Milli Mücadele'nin temelini atan ve halkı işgale karşı topyekûn direnişe çağıran bir bildiri niteliğindeydi. Genelgede yer alan "Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir" ifadesi, Türk milletine bağımsızlık mücadelesinin zorunluluğunu vurguluyordu.
Amasya Genelgesi'nin bir diğer önemli noktası ise, milli iradenin önemine dikkat çekmesiydi. Mustafa Kemal, milletin bağımsızlık mücadelesinin ancak milletin azim ve kararlılığı ile başarılabileceğini belirterek, ulusal egemenlik ilkesinin altını çizdi. Bu genelge, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolda atılan önemli bir adım olarak kabul edilir.
Erzurum ve Sivas Kongreleri
Amasya Genelgesi'nin ardından, Mustafa Kemal ve arkadaşları Erzurum ve Sivas’ta kongreler düzenledi. Erzurum Kongresi, 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Bu kongrede, vatanın bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlık için mücadele edilmesi kararı alındı. Ayrıca, ulusal direnişin örgütlenmesi için bir Temsil Heyeti oluşturuldu ve Mustafa Kemal bu heyetin başkanlığına seçildi.
Sivas Kongresi ise 4-11 Eylül 1919 tarihlerinde gerçekleştirildi. Bu kongrede, Erzurum Kongresi'nde alınan kararlar teyit edildi ve tüm ulusal direniş örgütlerinin birleştirilmesine karar verildi. Sivas Kongresi, Milli Mücadele’nin ulusal bir çerçeveye oturtulması açısından büyük bir öneme sahiptir.
Ankara’ya Geçiş ve TBMM’nin Açılışı
Mustafa Kemal, Sivas Kongresi'nin ardından Ankara’ya geçerek Milli Mücadele’nin merkezini burada kurdu. Ankara, stratejik konumu ve Anadolu'nun ortasında yer alması nedeniyle Milli Mücadele için ideal bir merkezdi. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) açıldı ve Mustafa Kemal, meclis başkanlığına seçildi. TBMM, Milli Mücadele’nin siyasi ve askeri merkezi haline geldi.
Batuhan Kenan korkmaz
Kurtuluş Savaşı ve Zaferi
Mustafa Kemal’in önderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı, 1922’de zaferle sonuçlandı. 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi, Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktalarından biri oldu ve Yunan kuvvetleri Anadolu’dan çekilmek zorunda kaldı. 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşu ile Milli Mücadele büyük bir zaferle sonuçlandı.
Lozan Antlaşması ve Cumhuriyetin İlanı
1923 yılında, Kurtuluş Savaşı'nın ardından imzalanan Lozan Antlaşması ile Türkiye’nin bağımsızlığı uluslararası alanda tanındı. Bu antlaşma, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız ve egemen bir devlet olarak kabul edilmesini sağladı. 29 Ekim 1923’te ise Cumhuriyet ilan edildi ve Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı oldu.
19 Mayıs’ın Önemi ve Kutlanması
19 Mayıs, Türkiye’de Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır. Bu bayram, Atatürk’ün gençliğe verdiği önemi ve onların ülkenin geleceğindeki rolünü vurgulamaktadır. Atatürk, gençliği ülkenin bağımsızlığının ve geleceğinin teminatı olarak görmüş ve onlara büyük bir sorumluluk yüklemiştir. Her yıl 19 Mayıs’ta, Türkiye’nin dört bir yanında törenler ve etkinlikler düzenlenerek bu önemli gün anılmaktadır.
19 Mayıs 1919, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin başlangıcını simgeler. Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak başlattığı Milli Mücadele, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolu açmıştır. Bu tarih, Türk milletinin azim ve kararlılıkla verdiği bağımsızlık mücadelesinin ve ulusal egemenliğin önemini simgelemektedir. 19 Mayıs, aynı zamanda gençliğe verilen değerin bir göstergesi olarak her yıl coşkuyla kutlanmakta ve Atatürk’ün gençliğe olan güveni ve inancı hatırlanmaktadır. Bu nedenle, 19 Mayıs 1919, Türk tarihinin en anlamlı ve önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir.
